8 Mayıs 2020 Cuma

Milyonda bir görülen hastalıklar, CUSHING!

Son zamanlarda çok fazla kilo almış, özellikle kocaman bir yüzüm ve kocaman bir göbeğim oluşmuştu, yüzüm ve sırtım sivilce dolmuş, ayaklarım her gün şişer hala gelmişti. Boynumun arka tarafında bir çıkıntı oluşmuş, tüm kilo almalarıma rağmen el ve ayak bileklerim ince kalmıştı. Zaten duygusal olan ben ÇOK fazla duygusal hala gelmiştim. Herşeye çılgınca ağlıyordum, iklim değişikliği gibi konular dahil! Bir beyaz tenli olarak anında kızaran ,bozaran derim o kadar incelmişti ki en ufak darbe de morarıyordu ve sonradan striae denildiğini öğrendiğim lekeler vücudumu sarmıştı. Yüzümün rengi ve şekli değişmişti. Hayatımın kendimi en berbat hissettiğim dönemiydi. Bir de baş ağrılarım, allahım hayatım boyunca çok şükür başım ağrımadı, ağrımaz , ama o dönem çılgındı, kafamı koparmak istiyordum.

Ayaklarımın şişmesi ve boynum için ortopediye, kilo sorunum için diyetisyene derken cilt sorunum için son olarak annemin zoruyla dermatoloğa gittim, normalde Polonya'da yaşadığım o dönem, Türkiye'de proje gereği geçici expat olarak görev yapıyordum.

Ilk Ortopedide doktor baktı bir iki egzersiz verdi, diyetisyen klasik karbonhidratı kes tarzı bir diyet önerdi derken dermatolog biraz inceledikten sonra durumun normal olmadığını söyleyerek endokrinolojiye gitmemi söyledi. MHRS sisteminden ilk uygun tarih için rastgele bir randevu alıp Ankara, Gata, Endokrinolojiye gittim. Sevgili prof. dr. Neşe Ersöz, beni görür görmez , ki kendisi hayatımı daha sonra da beyin kanaması geçirmek üzereyken olmak üzere 2 kez kurtardı, durumu anladı ve deksametazon testi yapmaya yönlendirdi. Test sonuçlandığında kortizol seviyemin olması gerekenden çok daha yüksek olduğunu gördük ve bu Cuma günüydü , Cumartesi Polonya'ya dönüyordum , proje aslında bitmişti derken uçuşumu iptal edip o Cuma hastanede yatmaya başladım. Bu süreçlerin hepsini hızlandırarak bana sonsuz destek sağlayan Neşe hocayı hiç bir zaman unutamam. Kaç hafta hastanede yattığımı hatırlamıyorum, pek çok test yapıldı, Gata bu konuda cidden çok iyi, tükürük testi, kan testleri ve son olarak MRI ile hipofiz bezinde mikroadenomun varlığını ve hastalığımın Cushing olduğunu kesin olarak anlamış olduk.

Hastalığım kesinleştikten sonra ameliyat için beyin ve sinir cerrahisi departmanına geçtim, o dönem gerçekten berbattı, kaldığım odada yaşlı dünyanın en çekilmez kadını vardı şimdi yaptıklarını burada anlatmak istemiyorum yazının amacı Cushing hastalığına karşı farkındanlığımızı artırmak olsun, çünkü milyonda bir görülen bir hastalık :) ama annem , teyzem ve ben , akşam gizilice gelen komşular ve sevgili dostlarımla eğlenceli zamanlarda geçirdik. Neyse ameliyatımı prof.dr Ahmet Murat Kutlay yaptı, başarılı geçti, ilginç bir ameliyat burnunuzdan hipofiz bezine ulaşıp mikroadenomu çıkarabiliyorlar, daha önce böyle bir şeyin mümkün olduğunu bilmiyordum ve hatta sonra göbeğinizden biraz yağ alıp onu burnunuza ekliyorlar falan çok çılgın :))

Neyse ameliyat bitti , eve gittim, kendime bir türlü gelemedim, yemek yiyemedim, sürekli kustum derken yeniden hastaneye gittik ve Neşe hoca bu normal değil yeniden kan testi yapalım dedikten sonra sodyumun sıfırlandığını beyin kanaması geçirmek üzere olduğumu söyledi, maalesef 25 Ekimdi, doğum günümden 3 gün önce yeniden hastaneye yattım , neyse serumlarla kendime geldim, Gönül ve Kenan hastaneye geldi pastayla hatta :))

Sorunlar bitmezken kortizol seviyem bu sefer olması gerekenden çok daha düşük bir hale geldi aslında bu durum daha fenaydı, kortizol yetersizliği , hergün kortizol ilacı içiyordum ve böyle durumlarda çevrenizdeki herkes bunu bilmeli en ufak mide bulantısı ya da halsizlikte acile koşmanız gerekiyor, genelde uyarı bileklikleri ya da cüzdanınızda bilgi notu ile yaşıyorsunuz, benim de cüzdanımda bir not vardı.

Lafı çok uzatmayacağım sonra bir ameliyat daha oldum, bir süre daha hastanede kaldım ve hiç ummadığım bir anda kortizol seviyem normale döndü ilacı bıraktım kilolarımı verdim kendime geldiiiiim !

Aşağıya bir görsel ekliyorum, semptomları görmeniz açısından, önemli bir not ise bu semptomların hepsini deneyimliyor olmanız gerekmiyor, bir kısmı da olabilir, vücudunzuda olan değişiklilerin farkına varın ve en önemlisi kortizol bir stres hormonu yani hayatınızdan stresi mümkün olduğunca çıkarın, hiç ama hiç birşey sizin sağlığınızdan daha önemli değil. Mutluluk emici insanlar, strese sokan iş ortamları gibi şeyleri imkanınız olduğunca defedin . Sağlıklık beslenin, vücudunuza çöplük gibi davranmayın, bulunduğunuz ortamın hava kirliliği, vücudunuza giren kimyasallar size hiç ummadığınız etkiler yapabilir.

Bu hastalık bana pek çok şey öğretti , hayata bakış açım, olaylara , insanlara karşı tepkilerim çok değişti, bunu deneyimlediğim ve öğrenebildiğim için mutlutum. Aslında buraya eski/yeni fotoğrafımı ekleyerek bu yazıyı çok daha çarpıcı hale getirebilirim ama şuan bunu yapacak medeni cesaretim yok, bu yazıyı yazmak benim için çok zordu umarım faydası olmuştur, kendinizi sevin. Sağlıcakla.













1 yorum:

  1. Zor bir dönemdi ama geldi geçti.. Şükürler olsun 🙏 Rabbim bir daha göstermesin inşallah kuzum 😘🙏

    YanıtlaSil